Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Piri Reis tarafından 1513 yılında çizilen ve 1517’de Yavuz Sultan Selim’e sunulan dünya haritasının Osmanlı Devletinin yıkılışından 11 yıl sonra 1929’da Topkapı sarayının kütüphanesinde tevafuken bulunduğunu biliyor musunuz? Bu haritanın bulunması sonucu çeşitli tartışmalar ortaya çıkmıştır. Üzerinde yemek artıklarının olduğu, haritanın sofra bezi olarak kullanıldığı, çok iyi saklandığı için geç bulunduğu, bu haritanın bulunmasında müze müdürü ve memurlarının etkili olduğu gibi tartışmalar dönemin resmi yazışmalarına da yansımıştır (Sarıcaoğlu, 2014, 30). Bu tartışmalarla beraber bu haritanın zamanın Milli Müzeler Müdürü Halil Erdem tarafından bulunduğu ve Alman doğu bilim uzmanı Prof. Paul Kahle tarafından incelendiği kabul edilmektedir. Fakat bu şaheser eserin yalnız üçte biri günümüze ulaşmıştır ve haritanın kimler tarafından parçalara ayrıldığı sorusu hala cevapsızdır (Kale, 2013, 44) .
Peki, bu harita nasıl çizildi, Piri Reis, harita da çizdiği yerlerin hepsini gördü mü? Veyahut daha önce çizilen haritalardan mı yararlandı, yoksa Erich Von Daniken’in dediği gibi “Tanrıların bize bıraktığı bir miras mıydı (Yeşil, 2013, 54)? Yoksa Piri Reis bir uzaylı mıydı? Bir uzay gemisinden çekilen fotoğraflar sonucunda mı çizildi? Piri Reis göğe yükselttirilerek mi bu haritayı çizdi? Bu ve bunun gibi sorulara çeşitli cevaplar aranmıştır. Araştırmacı yazar Kamil Yeşil, bu haritayı Piri Reis’in kerametine bağlamış, (Yeşil, 2013, 64), Erich Von Daniken, “Tanrıların arabaları” kitabında uzaylıların çizdiğini söylemiş, Piri Reis hakkında çalışmaları olan Metin Soylu’da haritanın Hz Süleyman (a.s) tarafından kuşlara ve cinlere çizdirildiğini iddia etmiştir. Bu ve bunun gibi sorulara makul bir cevap hala verilememiştir. Piri Reis’in haritası gizemini hala korumaktadır. Piri Reis’in dünya haritası ile günümüzde uzaydan çekilen görüntüler karşılaştırıldığında neredeyse aynıdır. Örneğin, ABD hava kuvvetleri tarafından Kahire merkez alınarak çekilen bir hava görüntüsü ile Piri Reis’in haritası birebir benzemektedir (Yeşil, 2013, 55). Geçenlerde medyaya da yansıyan Tunus’un uydu görüntüsü ile Piri Reisin Dünya haritasında yer alan Tunus’un çiziminin yan yana verildiği resimleri hepiniz görmüşsünüzdür. Buna daha pek çok örnek verilebilir.
16. yüzyılda gemiler sahile paralel ve sahilden uzaklaşmadan yol alırlardı. O nedenle deniz portalanlarında (deniz haritaları ve seyir kılavuzlarına portalan denir) kıyılar ayrıntılı olarak çizilir, en küçük koy veya kayalar ayrıntılı olarak haritalarda yer alırdı. Bu nedenle bu harita daha önceki Müslüman denizcilerinin haritalarına benzememektedir. İlk defa bir Müslüman denizci haritasında insan, hayvan, gemi vb. nesneler yer almaktadır. Bu yönüyle Piri Reis diğer Müslüman denizcilerden ayrılmaktadır (Tez, 2001, 155). Bu harita üzerinde kullanılan dil Türkçedir. Haritada üç farklı hat ve kalem görülmektedir. Haritadaki gizem hala nasıl çözülemediyse, bu hat ve kalemlerin kime ait olduğu da başka bir muammadır. Hatlardan birisi Piri Reis’e aittir. Ama diğer hat ve kalemin sahibi belli değildir (Sarıcaoğlu, 2014, 41). Harita ceylan derisi üzerine yapılmıştır. Boyu 87cm, eni üst tarafta 63 cm, alt tarafta ise 41 cm’dir. Haritanın üçte biri günümüze ulaşmıştır, diğer parçalarının akıbeti belli değildir. Harita Atlas Okyanusu’nda Eski Dünyanın batı ve Yeni Dünyanın doğu kıyılarını göstermektedir. Fransa’nın kuzey batısındaki Brest’ten güneye doğu İberya yarımadası, Sebte Boğazı, Kuzey ve Batı Afrika, Liberya kıyıları ve Gine’ye kadar tasvir edilmiştir. Atlas Okyanusunda ise Azor, Kanarya ve Yeşil Burun adaları isimleri yazılarak gösterilmiştir. Özellikle modern haritalardaki Azor, Kanarya ve Yeşil Burun Adaları’na detaylı bakıldığında çizim ve konumlandırma noktasında Piri Reis oldukça başarılıdır. Haritada ayrıca Avrupalıların yeni keşfettiği Amazon nehri, bunun yanı sıra İber yarımadasındaki dört nehir ve daha pek çok detay yer almaktadır (Sarıcaoğlu, 2014, 36-38). Ayrıca Erich Von Daniken, “Tanrıların Arabaları” kitabında 1952’de keşfedilen Antartika’nın bu haritada ilk defa çizildiğini iddia etmiştir (Özdemir, 2014, 78). Bu haritadaki resimlerde ilginçtir. Gine Padişahı tasvirinden, Merakeş padişahı ve Portukal tahtı tasvirlerine, yedi karış boyu olan canavardan, seb’ adı verilen canavarlara, gemiler, filler, maymunlar, kuşlar vs. daha pek çok tasvir bu haritada yer almaktadır (Sarıcaoğlu, 2014, 47–70). Bu ve bunun gibi daha pek çok bilgiler Piri Reis’in haritasının dünyaca ilgi ve merak uyandırmasında etkili olmuştur. Bu haritadan sonra Osmanlı Devletinde kimse bu harita gibi bir harita çizmemiştir. Daha sonra çizilen haritaların hiçbiri bu kadar harika olmamıştır. Burası da ilginçtir. Bu haritayla Osmanlı haritacılığı sekteye mi uğramıştır, neden daha başka kimse bu harita gibi bir şaheser ortaya koyamamıştır. Bu sorularında yanıtlanması gerekmektedir (Özdemir, 2013, 79).
Peki, bu muhteşem ve eşsiz Dünya haritasının sahibi Piri Reis kimdir? Türk denizcilik ekolünün öncüsü sayılan Karamanlı Kemal Reis'in yeğenidir. Kemal Reis’in yeğeni olduğunu bizzat kendisi meşhur dünya haritasında yazmıştır (Sarıcaoğlu, 2014, 50). Asıl ismi Ahmed Muhiddin olan Piri Reis, 1475'te Gelibolu'da doğmuştur. Gelibolu daha önce Bizans şehri iken Osmanlılar tarafından fethedilmiş ve iskân politikası ile Müslüman Türk yurdu haline getirilmiştir. Buraya göç eden ailelerden birisi de Piri Reis’in ailesidir. Bu aileden Türk denizciliğine yön veren ve Türk denizciliğine önemli katkılar sunan Kemal Reis gibi bir denizci çıkmıştır. Kemal Reis’in ve daha pek çok denizcinin Gelibolu’da yetişmesi burayı adeta bir denizci yatağı haline getirmiştir. İşte Piri Reis’te böyle bir ortamda Gelibolu’da dünyaya gelmiştir (Özür, 2013, 11). Aslen Gelibolulu olan Piri Reis’in ailesi Larende (Karaman)’den Gelibolu’ya Fatih Sultan Mehmet zamanında göç etmiştir. Piri Reis denizciliğe amcası Kemal Reis’in yanında başlamış, amcasıyla beraber korsanlık yaparken, Sicilya, Sardunya ve Fransa kıyılarına yapılan akınlara katılmıştır. II. Bayezid’in emri üzerine Venedik seferine katılmak üzere Osmanlı Devleti emrine girmiştir. Piri Reis bu savaşta amcasıyla omuz omuza çarpışmış savaş sonucunda düşman mağlup edilmiş ve Navarin geri alınmıştır. Bu zaferi müjdelemek için Kemal Reis, bizzat yeğeni Piri Reis’i II. Bayezid’e yollamıştır. Bu ziyaret sonucu Osmanlı Devleti hizmetine giren Piri Reis, tekrar amcasının yanına dönmüş, onunla denizlerdeki seferlere devam etmiştir. O denizlerde yolculuk yaparken boş durmamış, gezdiği limanların haritalarını çizmeye başlamıştır. (Şimşek, 2013, 28). Amcası 1511’de şehit olduğu zaman tekrar Gelibolu’ya dönmüş ve haritasını burada tamamlamıştır. Amcasının şahadetinden sonra bir müddet inzivaya çekilse de tekrar Akdeniz’e yelken açmış ve Barbaros Hayreddin Paşa ile tanışmıştır. Barbaros Hayreddin ile beraber Akdeniz’in bir Türk gölü olması için mücadele etmiştir. Barbaros tarafından Yavuz Sultan Selim’e gönderilen hediyeleri bizzat Piri Reis İstanbul’a ulaştırmıştır. Burada hazırladığı haritayı Yavuz’a sunmak istese de geliş amacı farklı olduğu için bu arzusundan vazgeçmiştir. Tamamladığı Dünya Haritasını daha sonra Kahire’de iken Padişaha sunmuştur (Özür, 2013, 81). Piri Reis daha sonraki dönemde Preveze Deniz savaşı, Venedik, Korfu ve Pulya seferlerine de katılmıştır. 1547’de de Hint Kaptanlığı görevine atanmıştır. Bu hizmette iken büyük yararlılıklar ortaya koymuştur. Aden’i, Maskat’ı almış, Hürmüz’ü kuşatmıştır. Hürmüz’ü tam ele geçirmek üzereyken kuşatmayı kaldırmış ve Basra’ya geri dönmüştür. Fakat onun bu hareketi yanlış anlamalara neden olmuştur. Padişaha onun aleyhinde mektuplar yollanmış ve kurulan mahkeme sonucunda da idam edilmiştir (Şimşek 2013, 40). Onun bu şekilde ölümü Osmanlı Devleti ve Osmanlı ilim alanına yaptığı çalışmaları geri planda bırakmamalıdır. O 80 yıllık hayatı boyunca hep mücadele içinde olmuş, o güne kadar bilinmeyen deniz bilgileriyle dolu pek çok eseri bize kazandırmıştır. İlk Osmanlı haritacısı kabul edilen Piri Reis, dünya haritası dışında “Kitab-ı Bahriye” adlı eseri de kaleme almıştır. Denizciler için bir yol gösterici olan bu kitapta Akdeniz bölgesine ait çok sayıda harita vardır. Kâtip Çelebi’de bu eseri ihtisar etmiştir (Şeşen, 2012, 665). Piri Reis bu haritayı 1526’da Kanuni Sultan Süleyman’a hediye etmiştir. Piri Reis’in orijinal haritası Topkapı sarayında bulunurken, “Kitab-ı Bahriye” adlı eserinin de kopyaları çeşitli kütüphanelerde bulunmaktadır (Şimşek 2013, 45).
Kaynakça:
Kale, Nesrin. (2014) 500 Yılın Ardından Piri Reis ve Eserleri Bildiriler. “Piri Reis’in Bilim Adamı, Filozof, Eğitimci ve Sanatçı kişiliği”. Uluslararası Piri Reis ve Türk Denizcilik Tarihi Sempozyumu. İstanbul 2013.
Özdemir, Kemal. (2014) 500 Yılın Ardından Piri Reis ve Eserleri Bildiriler. “Piri Reis Üzerine Yeni Bilgiler”. Uluslararası Piri Reis ve Türk Denizcilik Tarihi Sempozyumu. İstanbul 2013.
Özür, Nazan Karakaş. (2014) 500 Yılın Ardından Piri Reis ve Eserleri Bildiriler. “Piri Reis’in Hayatı”. Uluslararası Piri Reis ve Türk Denizcilik Tarihi Sempozyumu. İstanbul 2013.
Sarıcaoğlu, Fikret. (2014) Piri Reis’in Dünya Haritası 1513. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Ankara.
Şeşen, Ramazan. (2012) İslam Medeniyeti Tarihi. İSAR Yayınları. İstanbul.
Şimşek, Erdoğan. (2014) 500 Yılın Ardından Piri Reis ve Eserleri Bildiriler. “Piri Reis”. Uluslararası Piri Reis ve Türk Denizcilik Tarihi Sempozyumu. İstanbul 2013.
Tez, Zeki. (2001) Bilim ve Teknikte Ortaçağ Müslümanları. Nobel yayınları. Ankara.
Yeşil, Kamil. (2014) 500 Yılın Ardından Piri Reis ve Eserleri Bildiriler. “Bir Ermiş, Piri Reis, Bir Keramet: Dünya Haritası”. Uluslararası Piri Reis ve Türk Denizcilik Tarihi Sempozyumu. İstanbul 2013.
Tarih: 2020-03-23 06:27:02 Kategori: Tarih
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
PİRİ REİS VE HARİTASI Nedir
Peki, bu harita nasıl çizildi, Piri Reis, harita da çizdiği yerlerin hepsini gördü mü? Veyahut daha önce çizilen haritalardan mı yararlandı, yoksa Erich Von Daniken’in dediği gibi “Tanrıların bize bıraktığı bir miras mıydı (Yeşil, 2013, 54)? Yoksa Piri Reis bir uzaylı mıydı? Bir uzay gemisinden çekilen fotoğraflar sonucunda mı çizildi? Piri Reis göğe yükselttirilerek mi bu haritayı çizdi? Bu ve bunun gibi sorulara çeşitli cevaplar aranmıştır. Araştırmacı yazar Kamil Yeşil, bu haritayı Piri Reis’in kerametine bağlamış, (Yeşil, 2013, 64), Erich Von Daniken, “Tanrıların arabaları” kitabında uzaylıların çizdiğini söylemiş, Piri Reis hakkında çalışmaları olan Metin Soylu’da haritanın Hz Süleyman (a.s) tarafından kuşlara ve cinlere çizdirildiğini iddia etmiştir. Bu ve bunun gibi sorulara makul bir cevap hala verilememiştir. Piri Reis’in haritası gizemini hala korumaktadır. Piri Reis’in dünya haritası ile günümüzde uzaydan çekilen görüntüler karşılaştırıldığında neredeyse aynıdır. Örneğin, ABD hava kuvvetleri tarafından Kahire merkez alınarak çekilen bir hava görüntüsü ile Piri Reis’in haritası birebir benzemektedir (Yeşil, 2013, 55). Geçenlerde medyaya da yansıyan Tunus’un uydu görüntüsü ile Piri Reisin Dünya haritasında yer alan Tunus’un çiziminin yan yana verildiği resimleri hepiniz görmüşsünüzdür. Buna daha pek çok örnek verilebilir.
16. yüzyılda gemiler sahile paralel ve sahilden uzaklaşmadan yol alırlardı. O nedenle deniz portalanlarında (deniz haritaları ve seyir kılavuzlarına portalan denir) kıyılar ayrıntılı olarak çizilir, en küçük koy veya kayalar ayrıntılı olarak haritalarda yer alırdı. Bu nedenle bu harita daha önceki Müslüman denizcilerinin haritalarına benzememektedir. İlk defa bir Müslüman denizci haritasında insan, hayvan, gemi vb. nesneler yer almaktadır. Bu yönüyle Piri Reis diğer Müslüman denizcilerden ayrılmaktadır (Tez, 2001, 155). Bu harita üzerinde kullanılan dil Türkçedir. Haritada üç farklı hat ve kalem görülmektedir. Haritadaki gizem hala nasıl çözülemediyse, bu hat ve kalemlerin kime ait olduğu da başka bir muammadır. Hatlardan birisi Piri Reis’e aittir. Ama diğer hat ve kalemin sahibi belli değildir (Sarıcaoğlu, 2014, 41). Harita ceylan derisi üzerine yapılmıştır. Boyu 87cm, eni üst tarafta 63 cm, alt tarafta ise 41 cm’dir. Haritanın üçte biri günümüze ulaşmıştır, diğer parçalarının akıbeti belli değildir. Harita Atlas Okyanusu’nda Eski Dünyanın batı ve Yeni Dünyanın doğu kıyılarını göstermektedir. Fransa’nın kuzey batısındaki Brest’ten güneye doğu İberya yarımadası, Sebte Boğazı, Kuzey ve Batı Afrika, Liberya kıyıları ve Gine’ye kadar tasvir edilmiştir. Atlas Okyanusunda ise Azor, Kanarya ve Yeşil Burun adaları isimleri yazılarak gösterilmiştir. Özellikle modern haritalardaki Azor, Kanarya ve Yeşil Burun Adaları’na detaylı bakıldığında çizim ve konumlandırma noktasında Piri Reis oldukça başarılıdır. Haritada ayrıca Avrupalıların yeni keşfettiği Amazon nehri, bunun yanı sıra İber yarımadasındaki dört nehir ve daha pek çok detay yer almaktadır (Sarıcaoğlu, 2014, 36-38). Ayrıca Erich Von Daniken, “Tanrıların Arabaları” kitabında 1952’de keşfedilen Antartika’nın bu haritada ilk defa çizildiğini iddia etmiştir (Özdemir, 2014, 78). Bu haritadaki resimlerde ilginçtir. Gine Padişahı tasvirinden, Merakeş padişahı ve Portukal tahtı tasvirlerine, yedi karış boyu olan canavardan, seb’ adı verilen canavarlara, gemiler, filler, maymunlar, kuşlar vs. daha pek çok tasvir bu haritada yer almaktadır (Sarıcaoğlu, 2014, 47–70). Bu ve bunun gibi daha pek çok bilgiler Piri Reis’in haritasının dünyaca ilgi ve merak uyandırmasında etkili olmuştur. Bu haritadan sonra Osmanlı Devletinde kimse bu harita gibi bir harita çizmemiştir. Daha sonra çizilen haritaların hiçbiri bu kadar harika olmamıştır. Burası da ilginçtir. Bu haritayla Osmanlı haritacılığı sekteye mi uğramıştır, neden daha başka kimse bu harita gibi bir şaheser ortaya koyamamıştır. Bu sorularında yanıtlanması gerekmektedir (Özdemir, 2013, 79).
Peki, bu muhteşem ve eşsiz Dünya haritasının sahibi Piri Reis kimdir? Türk denizcilik ekolünün öncüsü sayılan Karamanlı Kemal Reis'in yeğenidir. Kemal Reis’in yeğeni olduğunu bizzat kendisi meşhur dünya haritasında yazmıştır (Sarıcaoğlu, 2014, 50). Asıl ismi Ahmed Muhiddin olan Piri Reis, 1475'te Gelibolu'da doğmuştur. Gelibolu daha önce Bizans şehri iken Osmanlılar tarafından fethedilmiş ve iskân politikası ile Müslüman Türk yurdu haline getirilmiştir. Buraya göç eden ailelerden birisi de Piri Reis’in ailesidir. Bu aileden Türk denizciliğine yön veren ve Türk denizciliğine önemli katkılar sunan Kemal Reis gibi bir denizci çıkmıştır. Kemal Reis’in ve daha pek çok denizcinin Gelibolu’da yetişmesi burayı adeta bir denizci yatağı haline getirmiştir. İşte Piri Reis’te böyle bir ortamda Gelibolu’da dünyaya gelmiştir (Özür, 2013, 11). Aslen Gelibolulu olan Piri Reis’in ailesi Larende (Karaman)’den Gelibolu’ya Fatih Sultan Mehmet zamanında göç etmiştir. Piri Reis denizciliğe amcası Kemal Reis’in yanında başlamış, amcasıyla beraber korsanlık yaparken, Sicilya, Sardunya ve Fransa kıyılarına yapılan akınlara katılmıştır. II. Bayezid’in emri üzerine Venedik seferine katılmak üzere Osmanlı Devleti emrine girmiştir. Piri Reis bu savaşta amcasıyla omuz omuza çarpışmış savaş sonucunda düşman mağlup edilmiş ve Navarin geri alınmıştır. Bu zaferi müjdelemek için Kemal Reis, bizzat yeğeni Piri Reis’i II. Bayezid’e yollamıştır. Bu ziyaret sonucu Osmanlı Devleti hizmetine giren Piri Reis, tekrar amcasının yanına dönmüş, onunla denizlerdeki seferlere devam etmiştir. O denizlerde yolculuk yaparken boş durmamış, gezdiği limanların haritalarını çizmeye başlamıştır. (Şimşek, 2013, 28). Amcası 1511’de şehit olduğu zaman tekrar Gelibolu’ya dönmüş ve haritasını burada tamamlamıştır. Amcasının şahadetinden sonra bir müddet inzivaya çekilse de tekrar Akdeniz’e yelken açmış ve Barbaros Hayreddin Paşa ile tanışmıştır. Barbaros Hayreddin ile beraber Akdeniz’in bir Türk gölü olması için mücadele etmiştir. Barbaros tarafından Yavuz Sultan Selim’e gönderilen hediyeleri bizzat Piri Reis İstanbul’a ulaştırmıştır. Burada hazırladığı haritayı Yavuz’a sunmak istese de geliş amacı farklı olduğu için bu arzusundan vazgeçmiştir. Tamamladığı Dünya Haritasını daha sonra Kahire’de iken Padişaha sunmuştur (Özür, 2013, 81). Piri Reis daha sonraki dönemde Preveze Deniz savaşı, Venedik, Korfu ve Pulya seferlerine de katılmıştır. 1547’de de Hint Kaptanlığı görevine atanmıştır. Bu hizmette iken büyük yararlılıklar ortaya koymuştur. Aden’i, Maskat’ı almış, Hürmüz’ü kuşatmıştır. Hürmüz’ü tam ele geçirmek üzereyken kuşatmayı kaldırmış ve Basra’ya geri dönmüştür. Fakat onun bu hareketi yanlış anlamalara neden olmuştur. Padişaha onun aleyhinde mektuplar yollanmış ve kurulan mahkeme sonucunda da idam edilmiştir (Şimşek 2013, 40). Onun bu şekilde ölümü Osmanlı Devleti ve Osmanlı ilim alanına yaptığı çalışmaları geri planda bırakmamalıdır. O 80 yıllık hayatı boyunca hep mücadele içinde olmuş, o güne kadar bilinmeyen deniz bilgileriyle dolu pek çok eseri bize kazandırmıştır. İlk Osmanlı haritacısı kabul edilen Piri Reis, dünya haritası dışında “Kitab-ı Bahriye” adlı eseri de kaleme almıştır. Denizciler için bir yol gösterici olan bu kitapta Akdeniz bölgesine ait çok sayıda harita vardır. Kâtip Çelebi’de bu eseri ihtisar etmiştir (Şeşen, 2012, 665). Piri Reis bu haritayı 1526’da Kanuni Sultan Süleyman’a hediye etmiştir. Piri Reis’in orijinal haritası Topkapı sarayında bulunurken, “Kitab-ı Bahriye” adlı eserinin de kopyaları çeşitli kütüphanelerde bulunmaktadır (Şimşek 2013, 45).
Kaynakça:
Kale, Nesrin. (2014) 500 Yılın Ardından Piri Reis ve Eserleri Bildiriler. “Piri Reis’in Bilim Adamı, Filozof, Eğitimci ve Sanatçı kişiliği”. Uluslararası Piri Reis ve Türk Denizcilik Tarihi Sempozyumu. İstanbul 2013.
Özdemir, Kemal. (2014) 500 Yılın Ardından Piri Reis ve Eserleri Bildiriler. “Piri Reis Üzerine Yeni Bilgiler”. Uluslararası Piri Reis ve Türk Denizcilik Tarihi Sempozyumu. İstanbul 2013.
Özür, Nazan Karakaş. (2014) 500 Yılın Ardından Piri Reis ve Eserleri Bildiriler. “Piri Reis’in Hayatı”. Uluslararası Piri Reis ve Türk Denizcilik Tarihi Sempozyumu. İstanbul 2013.
Sarıcaoğlu, Fikret. (2014) Piri Reis’in Dünya Haritası 1513. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Ankara.
Şeşen, Ramazan. (2012) İslam Medeniyeti Tarihi. İSAR Yayınları. İstanbul.
Şimşek, Erdoğan. (2014) 500 Yılın Ardından Piri Reis ve Eserleri Bildiriler. “Piri Reis”. Uluslararası Piri Reis ve Türk Denizcilik Tarihi Sempozyumu. İstanbul 2013.
Tez, Zeki. (2001) Bilim ve Teknikte Ortaçağ Müslümanları. Nobel yayınları. Ankara.
Yeşil, Kamil. (2014) 500 Yılın Ardından Piri Reis ve Eserleri Bildiriler. “Bir Ermiş, Piri Reis, Bir Keramet: Dünya Haritası”. Uluslararası Piri Reis ve Türk Denizcilik Tarihi Sempozyumu. İstanbul 2013.
Tarih: 2020-03-23 06:27:02 Kategori: Tarih
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx